KAYNAŞTIRMA EĞİTİMİ
Her sınıf kapısının arkasında farklılıklar dünyası vardır. Her ne kadar aynı yaşta olsalar da duygusal ve sosyal özellikleri, aile özellikleri, öğrenme özellikleri açısından öğrenciler birbirlerinden farklıdır ve bu farklılık doğaldır. Ancak bazı çocuklar için bu farklılıklar daha da belirgindir. Bizler genellikle bu çocukları işitme engelli, zihinsel engelli, otizmli, öğrenme güçlüğü olan, hiperaktif ve dikkat dağınıklığı gibi isimler altında tanırız. Bu çocukların eğitimi konusuna gelince, ülkemizde özel gereksinimli öğrencilerin öncelikle genel eğitim sınıflarında, akranlarıyla bir arada kaynaştırma öğrencisi olarak eğitim görmeleri yasal olarak kabul edilmiştir. Kaynaştırma yasal olarak ülkemizde kabul görmüş olsa da uygulamada önemli sorunlar yaşanmaktadır. Bu sorunların temelinde ise mesleki eğitimleri sırasında özel gereksinimli öğrenciler hakkında yeterince eğitim almamış öğretmenlerin varlığı bulunmaktadır. Gerçekten de sınıf öğretmenleri özel gereksinimli öğrencilerin eğitimine ilişkin sınırlı bilgi ile göreve başlıyorlar ve hatta pek çoğu bu öğrencilerin eğitimlerinden kendilerini sorumlu dahi görmüyorlar. Durum böyle olunca da özel gereksinimli bir öğrencinin sınıfta varlığı ile ne yapacaklarını bilememenin sıkıntısını yaşıyorlar. Bu sıkıntı okulların açıldığı ilk aylarda daha da çok kendisini gösteriyor.
Kaynaştırma eğitimi konusunda yapılacakları aşağıdaki başlıklarda toplamak mümkündür: Öncelikle öğretmen sınıfındaki özel gereksinimli öğrenci hakkında bilgi edinmelidir. Öğrencinin ailesinden, çocuğun tanısını, kullandığı ilaçları, daha önce eğitim alıp almadığını, duygusal ve sosyal özelliklerini, nelerden hoşlanıp nelerden hoşlanmadığını, üzüldüğünde sevindiğinde kızdığında neler yaptığını, okul derslerine ilişkin genel bilgisini (örneğin rakamları tanıyıp tanımadığı, okuma yazma durumu gibi) öğrenmelidir. Bu bilgiler öğretmenin sınıf içerisinde özel gereksinimli öğrenciye nasıl davranacağı hakkında ipuçları sunan bilgilerdir.
- Sınıftaki özel gereksinimli öğrencilere nasıl davranılacağı yalnızca öğretmenin değil, aynı zamanda sınıftaki diğer öğrencilerin de merak ettikleri bir konudur. Ortaya alay etme, dışlama, gereksiz sorularla rahatsız etme gibi olumsuz durumların çıkmasını önlemek için dönem başında öğretmen önce kendisi bilgi edinmeli, ardından da özel gereksinimli öğrenci hakkında diğer öğrencileri bilgilendirmelidir. Bilgilendirme yaparken öğrencinin sınıfta olmamasına özen gösterilmeli, diğer öğrencilerin merak ettikleri sorular yanıtlanmalı, yeteri kadar bilgi verilmeli, acıma duygularını harekete geçirecek bilgiden daha çok, empati kurmalarına yardım edecek bilgiler verilmelidir. Gerekli durumlarda da (kantine gitme, ödev yazma, beslenme saati gibi) çocuklardan yardım alınmalıdır. Ancak bu yardımlar öğrencileri usandıracak kadar tüm yıl boyunca değil, kısa sürelerle (aylık) planlanmalı, öğrenciler arasında değişim yapılmalı, yardımlarını itinayla gerçekleştiren öğrenciler, yıldız, fazladan bir not, aileye teşekkür yazısı gibi ödüllerle ödüllendirilmelidir.
- Kaynaştırma eğitimin yalnızca özel gereksinimli öğrenciye değil aynı zamanda normal gelişim gösteren öğrencilere de katkılarıolduğu unutulmamalıdır. Bireysel farklılıklara saygı duymayı öğrenmek çok erken yaşlarda, okul sıralarında kazanılır.
- Sınıftaki özel gereksinimli öğrenciler çoğunlukla öğrenme özellikleri yönünden akranlarından farklıdırlar, daha yavaş öğrenirler ve bu nedenle de dersleri akranları ile aynı hızda takip edemezler. Bu durumda bu çocuklara sınıftaki diğer öğrencilerle aynı anda aynı konuları öğretmeye çalışmak çoğunlukla başarısızlığa yol açar ve özel gereksinimli öğrenciye bir katkı sağlamaz. Bu nedenle sınıf öğretmenleri öncelikle öğrencilerin matematik, Türkçe gibi derslerde bulunduğu yeri belirlemeli öğrencinin düzeyine uygun olarak eğitim vermelidirler. Özel gereksinimli öğrencinin sınıftaki arkadaşlarından geri kalması öğretmeni endişelendirmemelidir. Önemli olan öğrencinin kendi hızında ve verilen hedefleri kazanarak ilerlemesidir.
- Sınıftaki tüm öğrencilere aynı ev ödevini vermeköğretmenlerin genellikle benimsedikleri bir yoldur. Özel gereksinimli öğrenci için verilecek ev ödevleri, tıpkı sınıf içinde yaptığımız uyarlamalar gibi öğrencinin düzeyine uygun, yapabileceği ve onun gelişimine katkı sağlayacak ödevler olmalıdır. Aksi takdirde ya verilen ödevler yapılmayacak ya da öğrencinin velisi tarafından yapılacaktır.
Sıralanan bu öneriler, pek çok özel gereksinimli öğrenci için işe yarayacak, sınıfa katılımını kolaylaştıracak önerilerdir. Ancak unutulmamalıdır ki her öğrenci özeldir ve her sınıfın kendine özgü bir iklimi vardır. Öğretmen bu farklılıklara yön veren, her öğrenciyi güçlü ve zayıf yönleriyle tanıyıp bir orkestra şefi gibi yöneten bir öğretmen olmalıdır.